Sayfalar

28 Haziran 2013 Cuma

Ünlü Web Tasarımcı Sözleri

Barbara Kuhr (HotWired Web Alanı Baştasarımcısı):

1. Basitleştirin. İyi bir tasarımın gücü basitliğindedir. Web alanının özünü tanımlamaya çalışın.
2. Şekil mi, içerik mi tartışmasına bile girmeyin. Bütün dikkatini içeriğe veren tasarımcı, bütün dikkatini şekle veren tasarımcıdan daha iyi sonuçlar alır.
3. Çözmek istediğiniz sorunu iyi tanımlayın. Herşeyden önce bu gerçekten içeriği ilgilendiren bir sorun mu, yoksa pastanın kreması gibi bir süs unsuru mu? Önce pastayı yapın; önemli olan asıl işiniz o. Sonra kremayı düşünürsünüz.
4. Sizi ilgilendiren birinci estetik unsur, sayfaların indirme hızıdır. Sayfalarınıza girmek çok zaman alıyorsa, yeniden başlayın tasarıma.
5. Tasarımını yaptığınız sayfayla ilgili bütün kişilerle iyi bir iletişim kurun. Teknik servisle, içeriği üretenlerle, reklamları sağlayanlarla.

Brady Clark (Web tasarımcısı):
1. Sayfalarınızda biraz mizaha yer verin.
2. Acaip fontlar kullanmayın.
3. Zamanınızı boş yere süs unsurlarına harcamayın; hiç bir süs harcadığınız zamana değmez.
4. İşi bitirdiğiniz zaman sayfanız o kadar zaman harcamayı gerektirmeyen bir basitlikte görünüyorsa, işinizi başarıyla yapmışsınız demektir.
5. İşi iyi tanımlayın; çözmek istediğiniz sorunu iyi belirleyin. Hiç bir sorunu büyütmeyin. Çubuğu biraz daha yükseltmek uğruna, bir tek soruna saplanıp kalmayın.
6. Daima diğer Web alanlarını inceleyin; kimin hangi sayfayı nasıl yaptığına bakın. Beğendiğiniz bir sayfanın kaynak kodunu sabit diskinize kaydetmiyorsanız, iyi bir tasarımcı değilsiniz demektir. Bu, ++++++lık anlamına gelmez. Sadece ilerde sıkıştığınız zaman size fikir verir.
7. Tasarımını yaptığınız sayfalara giren metinleri gerçekten okuyun. Ama gerçekten.. Metin ayırdığınız alana sığmadıyla, yazana söyleyin, kısaltsın. Dünyada daha kısaltılmayacak metin yazılmadı.
8. Renk kullanabiliyorsunuz diye, olur olmaz yerlere renk koymayın. Renk unsuru ateş gibidir; dikkat çeker. Kimi zaman da başka unsurdan dikkat çalar.
9. İyi müzik tasarımcının en büyük arkadaşıdır. Sayfa yaparken müzik dinleyin.
10. Haaa. Asla bedava iş yapmayın. Bir Dolar da olsa, her sayfa için mutlaka para isteyin. Bu, sizden bedava iş almak isteyene, sizin profesyonel bir tasarımcı olduğunuzu öğretir.

Anna McMillan (Web tasarımcısı, animatör):

1. Macromedia Flash’ı öğrenin. Ne kadar erken öğrenseniz o kadar iyi. Ama bu, GIF89, dHTML ve QuickTime’ı bilmeyebileceğiniz anlamına gelmez.
2. Animasyon’un bir hikayesi olması gerekir. Teması olmayan bir animasyon hem sizin için, hem de ziyaretçileriniz için zaman kaybı olur.
3. Cisimlerinizin düz çizgi üzerinde yürümesi kadar kötü bir görüntü olamaz. Motion Path’lerini canlandırın biraz!
4. Ya uygun ses kullanın, ya da hiç kullanmayın. Kötü seçilmiş bir ses, harika bir animasyonu berbat etmeye yeter.
5. Animasyon, gerçeğin abartılmasıdır. Dolayısıyla mümkün olduğu kadar herkesin aşina olduğu unsurlar kullanın; bir filmden bir sahne, ya da herkesin sokakta her an gördüğü türden bir otomobilin hareket etmesi sahnesi gibi. Gerçek dışı görünümlere başvurmaktan kaçının.
Jeffry Veen (Hotwired Arabirim Yönetmeni)
1. Bir grafiğin içine asla, ama asla metin koymayın. Metin, metindir. Grafik, grafiktir. İkisini birbirine karıştırmayın. Perde tablo gibi, tablo da perde gibi asılamaz.
2. Bir ziyaretçiyi, Geri düğmesini tıklamamaya ikna için üç saniyeniz var. Tam üç saniye. O halde ekrana hemen bir şey getirin. Öyle bir şey ki, ziyaretçi devam etsin bakmaya.
3. Herşeyin yüklenmesi için tam 30 saniyeniz var. Bu süre içinde sayfanızın tümü yüklenip bitmezse, kaybettiniz demektir. Emin olmak için siz bu süreyi 15 saniye olarak hesaplayın.
4. Internet’teki arama alanları sizin sayfanızı bulabiliyor mu? Bilmiyor musunuz? Peki, ya META tag’lerin neye yaradığını biliyor musunuz?
5. Ziyaretçiyi hiç mi hiç ilgilendirmeyen tek şey, sizin Web alanınızın nasıl işlediğidir. Onları ilgilendiren 

Web alanınızın içeriğidir. Basit ve hızlı: içeriği verin. O kadar.

1. Web’de tek kural var: Basitlik.
2. Web’de baskı dünyasındaki gibi "Basılınca iyi durdu" diye bir şey olamaz: Neyin nasıl görüneceğine yüzde 100 emin olmalısınız.
3. Web tasarımcılarının Internet’teki tartışmalarını izleyin; ama dediklerini asla yapmayın. Sayfalarınızı Web tasarımcıları için değil, bir müşteri ve onun muhtemel müşterileri için yapıyorsunuz.
4. Muhtemel ziyaretçileri tanımaya çalışın. Kimlerdir? neden hoşlanırlar? Hangi filmleri görürler? Hangi müzikleri dinlerler?
5. Bilgisayarı avucunuzun içi gibi bilmelisiniz.

Erik Eaton (HotWired Tarımcısı)

1. Sayfalarınızda asla "#FF36C6" rengini kullanmayın.
2. Bilgisayarınızdaki bütün fontları silin. Bir arkadaşınıza "Bana üç adet font ver: biri mono-space, diğeri serif, üçüncüsü de sans serif olsun," deyin. Ve hayatınızın sonuna kadar bu üç fontla idare etmeye hazır olun.
3. Kendinizi gerçekten Web tasarımcısı gibi görmeye başladı iseniz, bir süre başka bir iş tutun.

Jonathan Louie (Tasarım Yönetmeni)

1. Designer (Tasarımcı), Flemenkce’de "Vormgeving" demektir. Bunun anlamı "Şekil veren." Designer/Tasarımcı, denildiği zaman biraz kendimize fazla pay çıkartıyoruz gibi geliyor. Bizim işimiz belirli bir içeriğe, zevkli, işleyen, yazanla okuyan arasına girip kafa karıştırmayan bir şekil vermekten ibaret. Bunu sık sık unutuyoruz.
2. Bugüne kadar gördüğüm en iyi Web sayfasını, amatörlerin yaptığını söylemeliyim. Herhangi bir derneğin üyeleriyle haberleşme sayfası, çoğu sözümona tasarımcının övüne övüne bir hal olduğu harikalarından daha iyi.
3. Satış çağında yaşıyoruz. Yaptığınız iş satılıyor mu? Ona bakın!

Lisa Seaman (HotWired’in ilk tasarımcısı)

1. İçinizden bir ses,"Bu iş olmadı" diyorsa, o iş olmamış demektir.
2. Web (hatta bütün gazete-dergi) tasarımcıları sanatçıdan çok avukata benzerler. Yaptığınız işe aşık olmanız gerekmez. Ama sizin göreviniz, o işi en iyi şekilde, sanki kendi işinizmiş gibi yapmak zorundasınız.
3. Moda olan şeylere çok aldırmayın. Mesela, herkes gölge verme sevdasına kapıldı diye, olur olmaz yere gölge koymayın. Buna karşılık teknolojiyi adım adın izleyin. Browser programların beta sürümlerini alın ve herkesden önce aşina olmaya bakın.
4. Ve unutmayın, her iş planladığınızdan en az iki kat daha fazla zaman alır.

Doug Bowman (Tasarımcı)

1. İyi tasarım,"Ay, ne iyi olmuş" değil de "Ay, ne güzel yazı" veya "Ay, ne kötü yazı" dedirten tasarımdır.
2. Bilgisayarlar, bir işi ne zaman kaydedeceğinizi önceden anlar ve siz Kaydet’i tıklamadan önce çökerler. Dolayısıyla, daima Kaydet’i tıklayın. Birinden birinde, siz daha erken davranmış olabilirsiniz!
3. Tasarım, genel iletişimin bir parçasıdır. Yapılmak istenen iletişim, sizinle Web ziyaretçileri arasında değil, müşterinizle onun Web ziyaretçileri arasında olacak. Siz sadece aracısınız.
4. Sayfayı bitirin, herşey tamam olduktan sonra renk vermeye başlayın. O zaman daha az renk kullanırsınız

Mike Kuniavsky (Program Arabirim Tasarımcısı)

1. Herkes beklemekten nefret eder.
2. Herkes aşağı yukarı kaydırmaktan nefret eder.
3. Herkes okumaktan nefret eder.
4. Hiç kimse tutarlı değildir.

Alıntıdır...

19 Haziran 2013 Çarşamba

ModaDedikodu

ModaDedikodu.com açıldı! Twitter ve/veya instagram'da fotoğraf paylaşırken hashtagimizi (#ModaDedikodu) ekle, onay sürecinden sonra sayfamızda yayınlansın...  :) 

ModaDedikodu.com

13 Şubat 2013 Çarşamba

Her insanla Bir Fotoğraf





 Yeni bir yaklaşım ile karşınızdayız, bu sefer farklılık yaratmak adına , kollarımızı sıvadık geliyoruz.

    Değişik bir düşünce, farklı fotoğraflar, farklı insanlar, tek kare fotoğraf, ikincisi yok değiştirmek yok çirkin güzel kavramı yok. Bu yüzden farkları siz fotoğrafları gördükçe fark edeceksiniz.

  Her fotoğrafta, farklı bir ruh hali, farklı bir düşünce farklı bir bakış açısı.

Biz pazar günü istiklal deyiz ya siz ?????

Facebook sayfamızı beğenin..

2 Şubat 2013 Cumartesi

Reklam Ajansı

Gene ben.. :) farklı yazılarla karşınızdayım önce kısa bir bilgi veriyim.. Geçtiğimiz hafta pek yazmadım işler bir anda yoğunlaştı.. kafamızı bile kaşımaya vaktimiz olmadı.. Bu günkü yazının konu seçimi de bundan reklam ajansı oldu :) Bir şarkı paylaşacağım ve yazıyı bunla okursanız cidden çok keyif alırsınız.. Ben yazarken dinledim.
Reklam ajansı çalışma alanaları.
Reklam denilince akılda çok geniş bir çalışma sahası geliyor. Ben de bu yüzden tercih ettim. :) Her gün aynı işi yapmayı sevmeyen arkadaşlarda öneriyorum. Yapmış olduğumuz işin içerisinde de bir karmaşa söz konusu tabi reklam ajansları da çalışma alanlarına göre farklılık gösterebiliyorlar örneğin ofset baskı üzerine çalışan reklam ajansları, matbaa, açık hava reklam ajansları, promosyon alanında çalışan reklam ajansları, internet reklam ajansları diye bir birlerinden ayrılırlar. Bunları yaptığı işler kısaca

Ofset baskı üzerine çalışan reklam ajansları: dergi, katalog, afiş v.b reklam tasarımlarını matbaaları kullanarak reklam işlerini yaparlar.

Matbaalar: Artık reklam ajansları gibi faaliyet göstermektedir. Gene kitap, dergi, afiş, el ilanı, insert, gazete v.b. baskılarını yapmaktadır. Fakat reklam ajansı gibi uygulamasını yapmamaktadır.

Açık hava reklam ajansları: Genellikle dijital baskı biçimlerini kullanırlar aslında dijital reklam ajansları olarak ta geçerler bunlarda; bilboard, afiş, tabela v.b. reklam araçlarının grafik tasarımını hazırlar ve uygulanmasını sağlar.

Promosyon alanında çalışan reklam ajansları: Genellikle reklam veren firmayı tanıtmak için, gene promosyon ürün hazırlayıp, piyasaya dağılımını sağlayan ajanslardır. Örneğin; karton bardak, kutu mendil, oto kokusu, kalem, ajanda, magnet, ıslak mendil, balon, anahtarlık, rozet v.b.

İnternet Reklam Ajansları: Banner Reklamları, tıklama başı maliyet reklamları , E-Mail Reklamları, Pop up Reklamları, Satış Ortaklığı, İçerik Sponsorlukları , gösterim başına gibi reklam mecralarını kullanarak hizmet vermektedir.

Bunlar genel başlıklar bunun dışında da reklam ajansları birçok faaliyet gösterebiliyorlar. Benimde reklam ajansımdakı görevim web üzerine site yapıyorum ancak bunun yanında görsellerle çalışarak kendimi geliştiriyorum hem tasarım anlamında hemde programların kullanımı. Reklam ajansının başlıkları kısaca bu şekilde..  İyi dinlemeler.. yakında gene burada sizler ile olacağım.. :)


29 Ocak 2013 Salı

Canon -25C Sıcaklıkta Neye Benzer?


-25C sıcaklığı düşünmek bile iliklerimizi donduruyor. Hele ki -10C derece bile bize işkence sayılacak bir soğuk gibi gelirken bu şartlarda herhangi bir dijital fotoğraf makinesi çalışmaz diye düşünüyoruz. Fakat İsveçli fotoğrafçı Alessandro Della Bella bize -25C sıcaklıkta 5 adet Canon EOS 1 serisi fotoğraf makinesinin “çalışabileceğini” kanıtladı. 12.12.12 tarihinde “One Day on Earth-Dünyada Bir Gün” adında bir proje yapmaya karar veren Alessandro makinesini aldığı gibi İsveç dağlarına çıkmış. Gece ve gündüzü kaydeden bir time-lapse video hazırlayan fotoğrafçı ve dijital fotoğraf makineleri bu süre boyunca -25C ve -15C derece arasında değişen sıcaklıklara maruz kalmış.


Aslında projede kullanılan Canon fotoğraf makineleri işlerini gayet iyi yapmışlar. Hiçbir sıkıntı yaşamadan 5 fotoğraf makinesi 48 saat boyunca belli aralıklarla fotoğraf çekmiş. Fotoğrafçı ise maalesef biraz uğraşmış çünkü lens donduğunda görüntü alınamadığından sürekli yedek lenslerle değiştirip donanları çözdürmek zorunda kalmış. Ayrıca Alessandro bu kadar düşük sıcaklıklarda en sıkıntılı parçanın batarya olduğunu belirtiyor. Yalnızca 1 ya da 2 saatte tükenen bataryalar da çok uğraştırıcı olmuş. Fakat tüm bu zorluklara dayanan Canon ve Alessandro sonunda bu muhteşem videoyu yaratmışlar.

Çok hoşuma giden bu yazıyı sizler ile paylaşmak istedim makinelere yazık olmuş ama çıkan sonuç gerçekten mükemmel iyi seyirler :)


Adresinden alıntıdır.  Emeğe saygı. :) 

Müzik Listem

Birinden farklı yazılarla gene karşınızdayım. Müzik hayatımız en önemli parçalarında birisi kimilerimizin olmazsa olmazı kimilerimizin olmasa da oluru. :) Bende ruh haline bağlı olarak her bütün müzikleri dinliyorum ancak ağırlıklı olarak tekno denilen şarkı mixlerini ve djlerin set şarkılarını dinliyorum. yazıyı pek uzatmayacağım direk şarkı paylaşacağım.



Burada ise dinlemeyi sevdiğim bir dj in paylaşımları var iyi dinlemeler.. Müziğinizin sesi hep yüksek olsun.. :)

28 Ocak 2013 Pazartesi

Ev Yapımı Stüdyo

  Şu sıralar öncelikli konularım arasında yer alan olaylardan biride fotoğrafçılık ve bir stüdyo her şeyin para olduğu günümüzde iyi denebilecek bir stüdyo kurmanın maliyeti 50 bin den başlıyor benimde bu kadar çok param olmadığı için kolları sıvadık.

  Yapımızın en temeli olmazsa olmazımız bir fotoğraf makinesi, ben bir Canon tutkunuyum. Fiyat listesini çıkarmış olduğum stüdyoda Canon 5D MarkIII'e yer vermiştim ülkemizde bu makinenin fiyatı 10 bin tl gibidir.  Çok pahalı gelebilir ancak hayatında eline makine almamış bir kişi bile bu makine ile olağan üstü kareler yakalayabilir.Ancak bu makine çok pahalı şimdilik kenarda dursun.

  İşte bu anda bizi kurtaracak makine Canon 7D sahneye geliyor ülkemizde fiyatı yaklaşık olarak 5 bin lira yaklaşık dedim çünkü bu fiyat yanında verilen ekipman ve üzerindeki lense göre değişe biliyor. (Bu günlerde 5D markII'nin de ucuzladığını görüyoruz ancak mark2 body olarak 5 bintl ediyor. )

  Sıra tripota geldi diyeceksiniz ki hani ev yapımı :) bu tür ürünleri en iyi şekilde ve uygun fiyatlarda ürettikleri için her zaman dışarıyı tercih etmekte yayar var yeri geliyor makineyi olmadık yerlere uzatmamız gereke biliyor onun için güvenilir bir tripot almakta yayar var tabi ki 3 ayağı üzerinde makineyi de sabit tutacak ancak  biraz extrem yaşamak isteriz diye düşündüm.

Lens konusuna girmeyeceğim, herkesin tercih ettiği önerdiği bir lens var ancak kullanım alanına göre lensler o kadar farklık gösteriyor ki aklınız şaşar ancak şunu diyebilirim öncelik olarak stüdyonuzda ne çekeceğinize karar verin. Lens olarak da yaklaşık 3 bin - 5 bin tl arasında bir fiyat çıkacaktır. oldu mu bize 12 bin civarında bir rakam. :)

Karanlık da mı çekim yapacağız ? Bize softbox lazım!

 İşte şimdi başlıyoruz çıkartın alet edevatı :)

  Piyasada 10 bin tl ye de ışık ekipmanı var 100 tl ye de hangisini tercih edeceğiz diye düşünmeye gerek yok cevap belli mahalle nalburu. :)

 Işık ayaklarını da marangozundan temin edebiliriz yada çok cüzi miktarlara satılan tripotlar var onları tercih edebiliriz. Gelelim softboxımızın malzemelerine evinizde bulduğunuz herhangi bir ışık kaynağı, abajurlar, alacağımız spot tarzı ışıklar bizim ihtiyacımız karşılayacakatır. Soğuk ve güçlü bir ışık için spot ışık yada evdeki beyaz renkteki floresan kullanabiliriz. Sıcak için ak kor normal sarı ışık veren ampulleri kullana biliriz.  Sırada softboxımızın kabini geliyor hiçbir çekimde ışık kaynağı nesnenin yada ürünün üzerine tutulmaz bunu yumuşatmak için ışık kaynağımıza bir kabin hazırlamamız gerekiyor bunu aşağıda paylaştım gündelikte kullandığımız şeylerden başka şeyler de çıkabiliyor bunları izlerken defalarca hadi be dedim :)

                                                                                 
Burada 24 çeşit softbox daha var !! :)
  Burada ise ışık kaynağının yapımını anlatıyor.                                                    

El emeği göz nuru bir softbox daha.









En ucuz stabilizer



Bu yöntem ile fotoğraflarınız daha dengeli bir şekilde çekilebilir.

Reflektörsüz olur mu hiç :)
Işığın yetersiz kaldığı durumlarda hayat kurtaran yardımcı ekipmanımız.çok fazla malzeme seçenegi yok aslında hazır satılanlarının da çok pahalı olmamasının yanı sıra kendimizde bu ekipmanı rahatça hazırlayabiliriz hekesinde bildiği gibi aliminyum folyo ile kolayca bir yansıtıcıya sahip olabiliriz.


Stüdyoda amatör olarak takılan ben sizlere aktara bileceğim bilgiler kısaca bu kadar. Sürç-i lisan ettiysek affola. Son olarak da yaralandığım kaynakları ve size de yaralı olması adına birkaç link paylaşacağım.

Yaralı bilgiler 1
Yaralı bilgiler 2
Yaralı bilgiler 3 (lens seçimi)